Hikâye, Ryan'ın Yeni Roma'ya varması ve ilk ikisinde başarısız olduktan sonra üçüncü "koşusuna" başlamasıyla başlıyor. Bu kez bir teslimat yapmaktadır. Teslimatını alan kişiye saldıran bir suikastçının elinde ölüyor. Ve böylece zamanda geriye, suikastçıyı hazırlıksız yakalamayı başardığı dördüncü koşusuna gönderilir.
Seçkin bir asker, birliğinin saldırdığı insanlar tarafından vahşice saldırıya uğradığı anlaşılan genç bir kıza rastlar. Kendi hikayesi kitap boyunca devam eden bu kişi, genç kız Ryn'i bu vahşi ve yabani bölgeden alıp kendi ülkesi ABD'ye getirerek onu 'kurtarmaya' çalışır. Onun bilmediği, Ryn'in -bulunduğu yerden aşağı inerken biraz yardıma ihtiyacı olsa da- aslında kurtarılmaya ihtiyacı yoktur çünkü o aslında genç bir kız değil, canavar yiyen kadim bir yaratıktır.
Aldari, krallığının başka bir krallığa karşı müttefik olmasını sağlamak için komşu krallığa, oradaki bir prensle evlenmek üzere gönderilen bir prensestir. Ailesini geride bıraktığı için pek mutlu değildir ama görevini bilir ve isyan edecek değildir. Zaten babasının görüşlerine karşı bir tür asi, çünkü gizli bir takma adla tanınan bir bilgin. Ancak bu isim sandığı kadar gizli değildir. Elflerin onun özel yeteneklerine ihtiyacı vardır ve bu yüzden onu düğününe giderken kaçırırlar. Elflere liderlik eden Kaptan Hawk, halkını aslında bir zombi istilasından, akılsız katillere dönüşen elflerden kurtarmaya kararlıdır. Bunu yapmak için vebaya neden olan laboratuvara erişmesi gerekmektedir, ancak laboratuvar sadece Aldari'nin çözebileceği bulmacalarla korunmaktadır.
Barrett Bloomi, dağınık bir lise deneyiminden sonra üniversitede yeni bir başlangıç yapmayı ummaktadır. Ancak, okul 21 Eylül'de başladığında, aynı Çarşamba günü sıkışıp kalır. Fizik 101 dersinden arkadaşı Miles ile yüzleştikten sonra yalnız olmadığını, onun da aylardır mahsur kaldığını öğrenir. Ertesi güne uyanmak için her şeyi yaparlar: adımlarını geri izlemek, kafalarını kütüphanedeki tüm fizik kitaplarına gömmek, Bill Murray'nin adımlarını takip etmek gibi iyi işler yapmak, Samberg ve Milioti'nin yaptığı gibi hayatı dolu dolu yaşamak dahil ama şimdiye kadar hiçbir şey işe yaramadı. Haftalarca aynı günü yaşamak zorunda kaldılar! Ancak birlikte daha fazla zaman geçirmeye başladıkça, yavaş yavaş birbirlerinin tuhaf alışkanlıklarına ve tuhaflıklarına saygı göstermeye başlarlar. Önce arkadaş olurlar, sonra daha da yakınlaşırlar...
Çingene babasının ortadan kaybolmasıyla dilsiz kalan vahşi bir kız olan Morgana, hiç tanımadığı bir adamla evlenmek ve Galler kasabasının sosyal dokusuna uyum sağlamayı öğrenmek zorundadır. Söz konusu adam olan Cai, Londra'ya her yıl yapılan sığır sevkiyatının lideri ve kasabanın en güçlü adamı olan porthmon olabilmek için bir eş almak zorundadır. Ancak Cai'nin, doğum sırasında ölen önceki karısına duyduğu sevgiye rağmen, Morgana'ya karşı kısa sürede aşka dönüşen derin bir sevgi beslediğini görürüz.
Soline Roussel, bir Roussel gelinliği giyen gelin için mutlu bir son sağlayan parmaklarında sihir olduğu söylenen uzun bir gelinlikçi soyundan gelmektedir. Ancak İkinci Dünya Savaşı sırasında yaşadığı yıkıcı bir kişisel kayıptan sonra Soline, Amerika Birleşik Devletleri'ne kaçmak zorunda kalır ve burada daha da fazla kalp kırıklığıyla yüzleşir ve geçmişini bir kenara bırakıp gelecekle tek başına yüzleşmek zorunda kalır. Kırk yıl sonra, yakın zamanda yaşadığı acıyla yüzleşmeye çalışan yirmi üç yaşındaki Rory, sanat galerisi için eski bir mülkü kiralamıştır. Orada eski mektuplarla dolu bir kutu ve kullanılmamış eski bir gelinlik bulur. Kutuyu mülkün sahibi Soline'e iade etmeye gittiğinde, ikisi arasında sevmenin ve kaybetmenin ne anlama geldiğine dair ortak bir anlayışa dayanan beklenmedik bir dostluk gelişir.
Wendy Charles: Kafası kesilmiş bir tavuk gibi etrafta koşuşturan ama bunu zahmetsizmiş gibi gösteren bir anne, eş ve işletme sahibi. Gerçekte olduğu şey: Tamamen bitkin. Celeste Mason: Evde oturan anne, kek pişiren, tamamen organik, Pinterest uzmanı, şımartılmış bir hayat yaşıyor gibi görünüyor. Gerçekte ne olduğu: Yalnız. Anne Savaşları'na girin. İkisi de Sangria içtikleri ve birbirlerine acı yorumlar yaptıkları bir akşamın ardından ertesi sabah uyandıklarında bedenlerini değiştirdiklerini fark ederler.
Ay ve Yıldız ikizdir. Tek ortak noktaları kan bağıdır. Star internette Fotogram sansasyonu haline geldiğinde, Moon kimsenin istemediği çirkin kız kardeş olarak kaderini kabullenir. Moon, ablasının kameramanı olur ve ablası influencer'ların turuna davet edildiğinde, Moon kendini de beraberinde sürüklenirken bulur. Güzel influencer'larla dolu bir tur otobüsünde "merch girl" olarak çalışırken, "merch boy" olan yeni huysuz düşmanı Santiago Phillips'in dikkatini çeker. Santiago gördüğü en seksi erkek olsa da Moon ondan nefret etmektedir. Ve onun da kendisinden nefret ettiğinden emindir. Ancak kaderleri bir araya geldiğinde, bu hiç bitmeyen evrende görünenden daha fazlası olduğunu öğrenirler.
Sadie Way Scott, Alabama'daki Sugarberry Cove'dandır ancak gölde geçirdiği boğulma kazasından bu yana sekiz yıldır geri dönmemiştir. Kız kardeşi Leala Clare, Sadie'nin geçirdiği kazadan dolayı sorumluluk hissetmektedir. Anneleri küçük bir kalp krizi geçirir ve her iki kız kardeş de annelerinin gölde işlettiği hana geri döner. Orada, uzun zamandır kaçındıkları aile ve ilişki sorunlarıyla uğraşırlar. "Hayat bizi başka yönlere savuracak hız tümsekleri kurmaya meyilliydi. Eğer değişiklik yapmazsak, vites değiştirmezsek, kaza yapar ve yanardık".
1980'lerde Meksika'dan Teksas'a geçen bir çiftin hikâyesi ve bu geçişin bir sonraki nesil üzerindeki mirasını takip eden çağdaş bir anlatı. Roman bir düğün ve damadın babasının her yıl ölüm gününde yaptığı ziyaretlerin ilkiyle açılıyor. 1980'lerin anlatısıyla bağlantıyı kurmaya başlayan twist, sadece gelinin, hayattayken hiç tanımadığı kayınpederini görebilmesidir! Neden başka kimse onu görmüyor ve yarım kalan hangi işi tamamlamaya çalışıyor?